Koşturma kültürü, dokuz-beş ya da günlük rutin… Ne derseniz deyin, işte orada hepimiz sürekli çalışmaya programlanmışız. Sessiz istifa trendi (quiet quitting) patlamışken ve manşetlerde yer almışken, geleneksel iş stresinden ve koşuşturmasından vazgeçen başka bir TikTok trendi daha çıkmış durumda: “yumuşak yaşam”. Bu terim, rahatlık ve huzur içeren bir yaşam tarzını benimseme fikrini ifade ediyor ve günümüzün toksik üretkenlik döngüsünde kaybolmuş bir kavram olarak ortaya çıkıyor. Peki, yumuşak yaşam gerçekten de bu kadar cazip mi? Kendi yaşamınıza uyarlamak için bu yaşam tarzının ne olduğu ve nasıl benimsenebileceği hakkında daha fazlası için okumaya devam edin.
“Yumuşak Yaşam” nedir?
Nijeryalı içerik üreticilerinden doğan “yumuşak yaşam” veya “yumuşak dönem” terimi, stresin sınırlandırıldığı, rahatlık ve konfor dolu bir yaşam tarzını tanımlar. TikTok’ta 1 milyardan fazla görüntülemeyle popülerleşen bu kavram, özellikle 2010’lardaki iş kadını kültürünü ve aşırı üretkenlik odaklı çalışkanlık anlayışına tepki olarak, önceliği kendine vermeye başlayan siyahi kadın içerik üreticiler ve influencerlar tarafından yaygınlaştırıldı. Transparent Black Girl sayfasına göre, yumuşak yaşam, siyahi kadınların artık güç ve iş ahlakını tek kimlik olarak kabul etmemesiyle ilgili.
Sanat terapisti Attiya Awadallah “Yumuşak yaşam, kolaylık, keyif ve gerçek benliğinizle uyum içinde yaşama seçimi yapmaktır.” diyor. “Hayata daha basit bir yaklaşım benimsemek, duygusal, zihinsel ve fiziksel iyiliği önceliklendirmek ve denge ve tatmin duygusu yaratmakla ilgilidir. Sürekli başarı arayışında veya dışsal onay peşinde olmaktan ziyade, yumuşak yaşam, yavaşlamayı ve huzuru, dinlenmeyi, anlamlı bağlantılar kurmayı teşvik eder.” Yumuşak yaşam, duygusal dayanıklılığı geliştirmeyi, gereksiz baskıları serbest bırakmayı ve içsel refah üzerinde odaklanmayı davet eder.
Terapist ve travma uzmanı Lauren Auer “Bu, sorumluluklardan veya hayatın zorluklarından kaçındığınız anlamına gelmiyor; hayata daha çok denge, sınırlar ve anlam duygusuyla yaklaşmayı içeriyor,” diyor ve şöyle ekliyor: “Yumuşak yaşam, sizin için kararları doğru hissettiren, ihtiyaçlarınız ve değerlerinizle uyumlu olan kararlar almayı içerir.”
Bazıları bu trendi lüks yemekler, yüksek sınıf tatiller ve her şeyin lüks olduğu görüntülerle abartılı bir şekilde resmederken, diğerleri tüketim çılgınlığını bir kenara bırakıyor ve terapiye gitmek, görevleri devretmek, sağlam sınırlar koymak gibi gerçek öz bakım üzerine odaklanıyor. Yumuşak yaşam, öznel bir deneyimdir ve herkes onu yaşayabilir. Yumuşak yaşamın amacı, mücadele, stres ve anksiyete dolu çalışkanlık kültüründen vazgeçmek ve bunun yerine mutluluğu ve deneyimleri önceliklendirmektir. İşte sessiz istifadan farklıdır; işte toksik bir ortamı bırakmak ya da işte sevdiğiniz yönlere yönelmek gibi, yapıcı sınırlar koymayı içerir. Yumuşak yaşam görkemli olabilir, ancak özünde denge, öz farkındalık, bilinçli seçimler ve mutluluk yaratan bir zihniyet yatar.
Yumuşak bir yaşam tarzını benimsemek için ipuçları
Kendi başınıza, influencerlar ve farklı kişiler tarafından nasıl tasvir edildiğine bakılmaksızın, yumuşak yaşam tarzını kendinize göre benimseyin; size neyin keyif verdiğine, ruh sağlığınıza, fiziksel ve duygusal sağlığınıza en uygun olanı yapın. İşte yumuşak bir yaşam tarzını kendi tarzınızda benimsemeniz için bazı ipuçları;
Temel bir iş olarak dinlenmeyi önceliklendirin
Dinlenmek üretkenliktir. Çamaşır, iş e-postalar ve market alışverişi bekleyebilir. Her zaman yapılacak bir şeyler olacaktır, ancak zihniniz ve bedeniniz boş çalışmak üzere tasarlanmamıştır. “Dinlenmek yumuşak bir yaşam için opsiyonel değil, temeldir,” diyor Awadallah. “Gereksiz suçluluk duymadan dinlenmek, bunun sağlığınız için vazgeçilmez olduğunu anlamak demektir. Dinlenmeye saygı göstermek, diğer tüm sorumluluklar kadar önemlidir.”
Zaman ayırıp bağlantıyı kesmek, durmak ve rahatlamak, yalnızca zihinsel ve fiziksel sağlığınız için değil, aynı zamanda yaratıcılığınız, verimliliğiniz ve ruh haliniz için de faydalı olacaktır. Dinlenmek ve enerji toplamak, yaşamınızın diğer alanlarında daha eksiksiz bir şekilde var olmanızı sağlar. Yumuşak yaşam tarzı, gününüzün her köşesine denge ve zarafeti getirmeyi amaçlar.
“Savaş ve Kaç” modundan çıkın
Yumuşak yaşam tarzına geçişin ana bileşenlerinden biri, stresi hesaplamanın dışında tutmaktır. Bunu başarmak imkansız gibi görünebilir çünkü hepimizin tanık olduğu gibi, “savaş ve kaç” modundaki stres, genellikle baş ağrısı, sindirim sorunları ve anksiyeteye yol açarak sağlığımız üzerinde büyük tahribata neden olur. “Yumuşak bir yaşam sürmek, sürekli ‘savaş ve kaç’ modundan çıkmayı gerektirir—her şeyin bir hayatta kalma tepkisi olduğu hissinden uzaklaşmayı ve bunun yerine özgürlük, esneklik ve akışa dayalı bir yaşam kurmayı amaçlar,” diyor Auer. “Bu, sürekli koşturmak veya kendimizi sınırlarımızda zorlamak zorunda olduğumuz fikrinden uzaklaşmak ve bunun yerine kolaylık ve iyi oluş için alan yaratmakla ilgilidir. Bu genellikle sinir sisteminizi düzenlemek için çalışmayı içerir, böylece stres yerine sakinlikle yaşayabilirsiniz.” Vücudunuz sürekli yüksek alarmda olmadığında, daha sağlıklı ve bilinçli seçimler yapabilirsiniz.
Stresi farklı şekillerde ele alırız, bu yüzden onu azaltmak için farklı teknikleri denemek gerekebilir. Bazı denenmiş ve onaylanmış yöntemler ise terapi, farkındalık pratiği, nefes çalışmaları, yürüyüş ve iyi uykudur. Gün içinde daha fazla molalar almak da sizi daha merkezlenmiş ve dengeli hissettirebilir.
Zamanınızı ve önceliklerinizi belirgin sınırlarla çizin
İster iş, ister ilişkiler ya da cinsellik söz konusu olsun; sınırlar koymak, hayatınızda dengeyi korumak ve zihinsel sağlığınıza özen göstermek için vazgeçilmezdir. Öncelikle şunu öğrenin: “Hayır” demekte rahat olun. Eğer bir insanı hoşnut etmeye meyilliyseniz, bu kelime sizin sözlüğünüzde yok demektir, ancak sürekli “evet” dediğinizde, aynı zamanda sizin için önemli olan şeylerden vazgeçmiş olursunuz. “Yumuşak bir yaşam sürmek, zamanınızı nasıl geçirdiğinize ve gerçekten neyin öncelikli olduğuna dair gerçekten bilinçli olmayı gerektirir,” diyor Auer. “Bu, size zarar veren şeylere ‘hayır’ demek ve yaşamınızı gerçekten önemli olan şeylerle uyumlu hale getirmekle ilgilidir. Sınır koymak, sadece diğer insanlara hayır demek değil, aynı zamanda enerji ve sağlığınızı korumakla da ilgilidir.”
İhtiyaçlarınızı ve isteklerinizi açıkça ifade ederek neyin kabul edilebilir ve neyin kabul edilemez olduğunu belirleyin, özellikle de nasıl davranılmasını istediğinize dair. Bu, çalışma saatlerinizi belirlemek veya dinlenme ve bağlantı kurma zamanı ayırmak gibi sınırlar koymayı içerebilir. Sonuçta; güven oluşturacak, sağlıklı bağlantılar kuracak ve daha fazla takdir göreceksiniz.
Bilinçli bir şekilde yaşayın
Elbette, rutinler günlük yaşantınızı planlamayı kolaylaştırır, ancak otomatik pilota geçtiğinizde anın farkında olma oranınız ne kadar yüksek? Bilinçli yaşam pratiğinin ilk adımı, değerlerinizi ve en iyi, yüksek, en mutlu versiyonunuzun neye benzediğini açıkça tanımlamaktır. Sonra, bu hedeflere aktif olarak ulaşmaya çalışın.
Bir diğer yanlış anlama, yumuşak yaşam tarzının tamamen parayla mümkün olduğu yönündedir. Bunun yerine, kazancınızı ve zamanınızı nasıl harcadığınıza dikkat etmeniz önemlidir; zamanın para olduğunu unutmayın. Size neyin önemli olduğunu ve sizi iyi hissettiren deneyimleri belirleyin ve o deneyimlere odaklanın.
“Yumuşak yaşam tarzı, günlük ritüeller oluşturmakla ilgilidir; bu ritüeller enerji tüketmek yerine restore etmeyi sağlar,” diyor Awadallah. “Bu ritüeller, üretkenlikle ilgili değil, huzur bulmak ve düşüncelerinizi işlemekle ilgilidir.” Bunlar, yaratıcı ifade, çizim yapma gibi, hareket veya sakin bir kahve olabilir; sizi rahatlatan, düşüncelerinizi işleyip huzurlu anları kucaklamanızı teşvik eden her şey.
Mükemmeliyetçilikten vazgeçin
Mükemmeliyetçilik iki uçlu bir kılıçtır: Biri, hedeflerinize ulaşmanıza ve en iyi versiyonunuzu ortaya koymanıza yardımcı olabilirken, diğer yandan negatif özdeğer algısı, anksiyete ve yeterince iyi hissetmeme gibi olumsuz duyguları tetikleyebilir. Yumuşak yaşam tarzı, mükemmeliyetçiliğin tam karşıtıdır. Bunun yerine, kusurluluğu kabul etme ve her zaman “doğru” yapma ihtiyacını bırakma fikrini savunur.
“Yeterli olmamayı kabul edin ve değerinizin kusursuz performansa bağlı olmadığını hatırlayın,” diyor Awadallah. “Hatalar yapmanız normaldir. Kusurlu anlar, genellikle büyüme ve rahatlama anlarını bulduğumuz zamanlardır. Mükemmeliyetçilikten vazgeçmek, kendinize daha duyarlı ve şefkatli olmanızı sağlar.”
Peki, “kendi haline yetinmeyi” ve çok yüksek standartları gevşetmeyi nasıl öğrenirsiniz? Başlangıç olarak, yardıma ihtiyaç duyduğunuzda bunu istemekten çekinmemelisiniz. Yumuşak yaşam tarzı, kendinizi savunmasız hissetmeye ve çekinmeden yardımı talep etmeye ve kabul etmeye izin vermeyi içerir. Evde çok fazla yükünüz varsa veya iş zamanlamalarınız ile başa çıkamıyorsanız, hepimizin kırılma noktaları vardır. Yardım istemek bir zayıflık göstergesi değildir, aksine ilişki kurma ve başkalarından yeni beceriler öğrenme fırsatıdır. Sonuçta, mükemmeliyet diye bir şey yoktur; patronunuzun veya arkadaşınızın mükemmel olarak gördüğü şey, sizin için mükemmel olarak düşündüğünüzden farklıdır.
Kendi tanımlarınıza göre başarıyı yeniden şekillendirin
Geleneksel olarak başarı; para, kariyer, güç ve şöhret, ne kadar para kazandığınız, hangi işi yaptığınız ve hangi statüye ulaştığınızla ölçülür. Sürekli daha iyi, daha hızlı, daha zengin, daha “başarılı” olmamız gerektiği düşüncesiyle yetiştirildik. Ancak yumuşak yaşam tarzı, başarıyı, otantik benliğinizi, kişisel değerlerinizi ve içsel doyumunuzu onurlandıran bir yaşam yaratmak olarak yeniden tanımlar. “Başarıyı kendi tanımlarınıza göre belirlediğinizde, sürekli çaba sarf etme ihtiyacından kurtulursunuz ve bunun yerine sizi gerçekten besleyen şeyleri takdir edersiniz” diyor Awadallah.
Terapist ve travma uzmanı Lauren Auer, başkalarının başarı tanımlarına odaklanmak ve ne yapmanız gerektiği veya olmanız gerektiği konusunda kaybolmak yerine, değerlerinizi göz önünde bulundurmayı ve bunları önceliklerinizle uyumlu hale getirmeyi öneriyor: “Yumuşak bir yaşam, sadece daha az yapmakla ilgili değil – en çok önemsediklerinizi yapmakla ilgilidir. Değerlerinizi ne kadar iyi bilirsiniz, yaşamınızın onlarla uyumlu olmasını o kadar kolay sağlarsınız.” Örneğin, öncelikli değerleriniz daha yavaş sabahlar, insanlarla bağlantı kurmak ve yaratıcılık olabilir. Yumuşak bir yaşam, bu değerlere odaklanarak sabahları daha erken kalkmayı, haftada belirli zamanlar ayırmayı ve yeni bir hobi peşinde koşmayı içerebilir. En çok değer verdiğiniz şeyleri bildiğinizde, size daha anlamlı ve kalıcı bir doyum ve mutluluk hissi sağlayacak kendi başarı tanımınızı oluşturabilirsiniz.
Referanslar: Katherine Chang, “Psychologists Explain How You Can Live a ‘Soft Life’ Too”. (2024) Şuradan alındı: https://theeverygirl.com/soft-life/
Mutlu anlar yaratma sanatı: Hygge
Farkındalık ve mutluluğa dair 10 basit öneri
Vietnamlı bir keşiş olan ve günümüzde yaşayan en kıymetli Zen ustası kabul edilen Thich Nhat Hanh’dan farkındalık ve mutluluk üzerine 10 tavsiye…
101. Uyanır uyanmaz tebessüm edin “Yataktan çıkmadan önceki saniyeleri nefesinize sahip çıkmak için kullanın” diyen Thich Nhat Hanh, gülümsemenin iyileştirici etkisine dikkat çekiyor. Güne gülümseyerek başlarsanız, gülümseyerek devam edebilirsiniz. Tavana ya da duvara hatırlatıcı bir işaret koyabilir, her güne gülümseyerek başlamayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. 2. Boş zamanlarda hafifçe gülümseyin Kendinizi fark ettiğiniz her an gülümsemeyi deneyin. Herhangi bir şeye bakarken, öylece dururken, düşünürken, müzik dinlerken gülümseyin. Siz gülümsediğinizde, beyninize her şeyin yolunda olduğuna dair küçük bir sinyal göndermiş olacaksınız ve sinir sisteminiz gerisini halledecek. Mutlu, rahat ve huzurlu hissettiğinizde salgıladığınız hormonları tetiklemek için biraz gülümsemeniz yeterli! 3. Uzanmış durumdayken kendinizi serbest bırakın Düz bir yerde sırt üstü uzanın. İki kolunuz rahatça yere uzanmış olsun ve bacaklarınızı hafifçe aralayarak serbest bırakın. Hafifçe gülümsemeyi ihmal etmeden, dikkatinizi nefesinize odaklayın. Yavaşça nefes alıp verirken vücudunuzdaki her kası gevşetin. Thich Nhat Hanh, Farkındalığın Mucizesi kitabında şöyle öneriyor: “Her kası sanki zeminden süzülerek aşağıya doğru ağır ağır çöküyormuş gibi ya da kuruması için hafif esintiye bırakılan yumuşak ve akıcı bir ipek kumaş gibi rahatlatın. Dikkatinizi yalnızca nefesinize ve gülümsemenize vererek tümüyle gevşeyin. Kendinizi ılık bir sobanın önünde, kasları herhangi birinin dokunuşuna hiç direnmeden teslim olan tümüyle gevşemiş bir kedi olarak düşünün.” 4. Oturma pozisyonunda gevşeyin Yerde bağdaş kurup oturun, ya da sandalyede, koltukta rahat bir oturuş bulup yine nefesinize odaklanın. Hafifçe gülümseyerek ve nefesinizi takip ederek, vücudunuzu gevşetin. Bunu fırsat bulduğunuz her an, her yerde yapabilirsiniz. Özel meditasyon teknikleri bilmenize ya da mis kokulu ağaçların altında oturmanıza gerek yok. 5. Nefesinizi adımlarınızla ölçün Farkındalığın Mucizesi kitabında, yürürken yapabileceğiniz basit bir farkındalık çalışmasını Hanh şöyle anlatıyor: “Bahçede, bir nehir boyunda veya bir köy yolunda ağır ağır, telaşsızca yürüyün. Normal nefes alın. Nefesinizin uzunluğunu, nefes alış verişinizi adımlarınızı sayarak belirleyin. Birkaç dakika bunu yapmaya devam edin. Nefes vermenizi bir adımla uzatmaya başlayın. Daha uzun nefes almak için zorlamayın. Doğal şekline bırakın. Nefes almanızı, bir uzatma arzusu var mı diye dikkatle izleyin. On nefes boyunca devam edin. Şimdi nefes vermeyi bir adım daha uzatın. Nefes almanız da bir adım uzuyor mu yoksa uzamıyor mu diye izleyin. Nefes almayı ancak size mutluluk vereceğini hissettiğinizde uzatın. Yirmi nefes sonra nefesinizi normale döndürün. Yaklaşık beş dakika sonra uzatılan nefesleri uygulamaya yeniden başlayabilirsiniz. En ufak bir yorgunluk hissettiğinizde normale dönün. Birkaç seans yapılan, uzatılan nefes egzersizinden sonra nefes vermeniz ve nefes almanızın süresi eşitlenecektir. Normale dönmeden önce uzun ve eşit nefesleri on ile yirmi nefesten fazla uygulamayın.” 6. Bir sohbeti sürdürürken nefesinizi izleyin Nefes farkındalığı çalışması yapmanız için yalnız veya sessiz bir ortamda olmanız gerekmez. Arkadaşlarınızla konuşurken ya da işyerinde toplantıdayken, birilerini dinlerken de nefesinizi izleyebilirsiniz. Böylece dikkatiniz tam olarak o ‘anda’ olacak, kendinizin ve anın farkında olarak sohbetin tadını çıkarabileceksiniz. 7. Gündelik işlerinizi yaparken farkında olun Thich Nhat Hanh, farkındalığı deneyimlemenin yollarından bahsederken, ev işlerinin de ayrı bir yeri olduğundan bahsediyor. O an yaptığınız şey her neyse, bunu nefesinizin farkında olarak, telaşsızca yaptığınızda yine tüm dikkatinizi o ana vermiş olursunuz. Bulaşık yıkarken, çay hazırlarken, evinizi temizlerken, banyo yaparken aklınızın başka şeylere takılmasını engellemek için yine nefesinizi takip edin. Yavaşça nefes alıp verin ve yaptığınız işi yavaşça yapmaya çalışın. Hazırladığınız çayın şifasını, güzelce yıkanıp temizlendikten sonraki ferahlığınızı en derin haliyle hissedin. 8. Farkındalık günü “Haftanın bir gününü, kendi durumunuza uygun olan herhangi bir günü ayırın. Diğer günlerde yaptığınız işleri unutun. Hiçbir toplantı organize etmeyin veya arkadaşlarınızı çağırmayın. Sadece evi temizlemek, yemek pişirmek, giysileri yıkamak ve toz almak gibi basit işler yapın. Ev temiz ve tertipli olduktan sonra her şeyinizi düzene koyduktan sonra yavaş çekim bir banyo yapın. Daha sonra çay demleyin ve için. Kitap okuyabilir ya da arkadaşlarınıza mektup yazabilirsiniz. Daha sonra nefes alıştırması yapmak için bir yürüyüşe çıkın. Kitap okurken ya da mektup yazarken farkındalığınızı koruyun, yazının veya mektubun sizi başka yerlere çekip götürmesine izin vermeyin. Kitap okurken ne okuduğunu bilin, mektubu yazarken ne yazdığınızı bilin. Müzik dinlerken veya bir arkadaşınızla sohbet ederken aynı yöntemi izleyin. Akşam olduğunda kendinize hafif bir yemek hazırlayın, belki sadece bir meyve veya bir bardak meyve suyu. Yatağa gitmeden önce bir saat meditasyon yapın. Nefesinize hakim olun. Gözleriniz kapalı, midenizin ve göğsünüzün inip kalkmasını izlerken yumuşak nefesler alın (nefes çok uzun olmamalıdır). Gün içindeki her hareket her zamankinden en az iki kez daha yavaş olmalıdır.” 9. Çakıl taşı metaforu Kendinizi tamamen sakin ve gevşek bırakabilmeniz için deneyebileceğiniz kolay bir meditasyon yöntemi: “Hareketsiz otururken ve yavaş nefes alırken, berrak bir derenin içine düşen bir çakıl taşı olduğunuzu düşünün. Dibe çökerken hareketinizi yönlendirme maksadı yoktur. Dere yatağındaki yumuşak kum üzerinde tümüyle dinlenilecek noktaya doğru batın. Aklınız ve bedeniniz tam dinlenmede, kum üzerinde dinlenen bir çakıl taşı olana kadar çakıl taşı üzerine meditasyon yapmaya devam edin. Bir yandan nefesinizi izlerken, bu huzuru ve neşeyi sürdürün. Geçmişe ve geleceğe ait hiçbir düşünce, şimdiki huzur ve neşenizden sizi çekip uzaklaştıramaz. Evren şimdiki anda vardır. Hiçbir arzu sizi şimdiki huzurdan uzaklaştıramaz, ne Buddha olma ne de bütün varlıkları kurtara arzusu. Buddha olmanın ve bütün varlıkları kurtarmanın, ancak şimdiki anın saf huzur temelinde gerçekleşebileceğini bilin.” 10. Nefesinizi sayın Nefes farkındalığı, Hanh’ın anlattığına göre tam olarak şu anda bulunmanın, farkındalığın anahtarıdır. Kolayca yapabileceğiniz nefes farkındalığı egzersizleri ile ihtiyacınız olan her anda dikkatinizi nefesinize vermeyi ve lüzumsuz kaygılarla gerilmenizi sağlayan dağınık düşünceleri bertaraf etmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Haber Kaynak : HTHAYAT.HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
25 Aralık 2024SPOR
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024SPOR
25 Aralık 2024SPOR
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024